Telefon

0 352 231 25 25

Pzt – Cmt : 09:00 - 17:00

Pazar : - Kapalı

Cinsel öykü: Hastanın şikâyetini esas sebebi nedir?

Ereksiyon problemleri (İktidarsızlık)

Ejakülasyon problemleri (Boşalma)

Orgazm problemleri

Libido azlığı

İKTİDARSIZLIK :Erkeğin cinsel ilişkiyi sağlayacak düzeyde sertleşme sağlayamaması ya da sertleşmeyi yeterli sürede devam ettiremeyerek birliktelik esnasında ereksiyon halinin kaybolması durumudur. Genel olarak toplumda bu konuda hekime başvuru oranı düşük olduğu için net veriler olmamakla birlikte 40-70 yaş arası erkeklerde yaklaşık % 50-70 arasında olduğu düşünülmektedir. Bu problemler erkeğin ve çiftin beraberce yaşamlarını olumsuz etkilemekle birlikte, etkilenme derecesi kişiden kişiye değişmektedir. Bu durumu doğal bir süreç kabul edenler olduğu gibi, olumsuz sonuçlarını ciddi derecede yaşayan bireylerde mevcuttur. Özellikle genç yaşlarda ereksiyon sağlığı hayatın odak noktası haline getirilebilir. Kırk yaşında sonra erkeklerin heryıl düzenli olarak ürolojik kontrolleri önerilmektedir. Nedenleri;

-Psikolojik nedenler

-Fiziksel nedenler

-Hem psikolojik hem fiziksel nedenler

-Sebebi bilinmeyen ogular

Erkekteki iktidarsızlık nedenini ortaya koyabilmek ve doğru tanı konulduğunda gerekli ve başarılı tedaviyi uygulayabilmek için hastalığın organikmi, psikojenikmi olduğunun doğru saptanması gerekir. İyi bir fizik muayene, hormonal değerlendirmeler, kan şekeri ve kolersterol seviyeleri, mineral eksiklikleri, karaciğer fonksiyonları gibi parametreler incelenerek ayrıca gerekli hastalarda penil renkli doppler ultrasonografi değerlendirmesi yapılarak sebebe yönelik tedaviler önerilmektedir.

 Tedavi hastaya ve nedene göre planlanmlalıdır.

Yaşam tarzı değişiklikleri: Obezite ile mücadele, beslenme değiklikleri, düşük kolesterol tüketimi, düzenli eksersiz, stres ve kaygı durumunun düzenlenmesi, sigara ve alkol kullanımı ve eşler  arası olası problemlerin  düzeltilmesi konusunda destek gibi konular önerilerde bulunulmalıdır.
Medikal tedaviler: Hastanın yaşına, cinsel birliktelik sıklığına, yaşam tarzına ek hastalıkları göz önünde bulunarak ilaç tedavileri planlanmalıdır.
Penis içi enjeksiyonlar: Özellikle ilişki sıklığı uzun aralıklar ile olan kişilerde penis içerisine papaverin, prostaglandin, phentolamin gibi enjeksiyon materyalleri yalnız veya karışımlar hazırlanarak doz ayarlaması ile uygulamar yapılmaktadır
P-Shot tedavisi (PRP): Kişinin kendisinden kan alınarak özel işlemlerden geçirilip bazı yenileme faktörleri ile karışımlar hazırlanarak uygulnan bir yöntemdir. Son dönemlerde kullanımı artmıştır. Genel olarak hastaların %40-50 kadarında çok iyi sonuçlar vermektedir.
ESWT (Düşük yoğunlıklu şok dalga tedavisi: Hastalara yaklaşık %60-70 oranında kalıcı iyileşme sağlayabilen, anestezisiz ve ilaca gerek kalmadan uygulanabilen, günümüzde kullanılan en son teknolojik yöntemdir. Kişi tedavi seanslarından sonra günlük işlerine devam edebilir. Kalıcı yan etkisinin olmadığı rapor edilmiştir.

Penil protez: Tüm tedavi yöntemlerine rağmen başarı sağlanamayan hastalarda uygulanabilen cerrahi yöntemdir. Kalıcı tedavi yöntemidir.

ERKEN BOŞALMA (PREMATÜR EJEKÜLASYON): Primer ve sekonder olarak sınıflandırılır. Primer yaşam boyu olan, sekonder daha sonradan oluşan erken boşalma olarak tanımlanır. Hastalara PE değerlendirme formları verilerek bu konuda daha ayrıntılı bilgi sabi olunabilir. Erken boşalma tarifi kişiye göre değişmek ile birlikte klavuzlara göre 1 dakikanın altındaki sürelerde boşalma durumudur.  Hastanın hikayesi alınarak ve fizik muayene sonrası hormonal parametreleri ve ek problemleler değerlendirilerek davranışsal ve medikal tedaviler ilk planda uygulanır. Eşlerin her ikisinde de problem olabileceği için birlikte muayeneleri önerilmektedir. İlaç tedavilerinde öncelikli olarak SSRI olarak görev yapan antidepresan ilaçlardan yararlanılabilir.

ORGAZM:  Normal bir cinsel uyarı ile kalıcı veya geçici şekilde orgazm olmaması durumudur.Penis dorsalindeki sinirsel uyarılar ile beyinde duyumlama oluşmakta ve spinal kord refleksi şeklinde meydana gelmektedir. Bu nedenle spinal kord yaralanmalarında ejekülasyon orgazm bozukluğu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.Masturbasyon ile ejakülasyon olurken koitus ile olup olmadığı, ejakülasyonsuz uzun süreli ereksiyon varlığı, intravajnal ejakülasyon olmaz iken gece boşalmalarının olup olmadığı sorgulamalı ve orgazm ile diğer seksüel bozuklar arasında ayırıcı tanı yapılmalıdır.

 LİBİDO: Erkek popülasyonda yaşa bağlı olarak değişim gösterir. 55 yaş altında %2 oaranında görülürken, 55 yaş üzerinde %7 oranında görülmektedir. Libido azalması ile birlikte ereksiyon problemleri açığa çıkmaktadır.Etyolojik faktörlerin araştırılması tanı ve değerlendirmede en önemli aşamadır. Anksiyete bozuklukları, ilaç kullanımı ve partneri suçlama gibi ilişki durumu sorgulanmalıdır. Çiftler hem birlikte hem ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Cinsel arzu sağlıklı birlikteliğin temel bileşenidir. Bu nedenle hastalara iyi değerlendirilerek multidisipliner yaklaşım ile tedavileri planlanmalıdır.

Sonuç olarak cinsel fonksiyonların normal olması, sağlıkta iyilik halinin önemli bir parçasıdır. Seksüel disfonksiyonun varlığı, bireyin hem psikolojik, hem sosyal yaşamını etkilemekle birlikte aile içi iletişim üzerinde olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Ancak toplumsal ve sosyal baskı nedeni ile problem yaşayan bireyler sağlık kuruluşlarına başvurmakta gecikmekte ve gerekli tedavileri almamaktadır. Seksüel disfonksiyon değerledirmesi ayrıntılı şekilde yapılarak, gerekli durumlarda ayırıcı tanıda kullanılabilecek yardımcı tanısal formlar kullanılmalı. İhtiyaç halinde ileri tetkikler yapılarak problemin kaynağı aydınlatılmalı ve ilgili olabilecek bölümlerden konsültasyonlar ile problem multidisipliner olarak çözümlenmelidir.